Amin Maalouf tan
okuduğum ilk kitap. Ömer Hayyam’ı daha yakından tanımış oldum. Hayran kaldım.
Hakkında pek bir bilgim yoktu. Şarap ve sevgili hakkında yazdığı güzel şiirleri
olan İranlı bir şair olarak biliyordum. Harika şiirleri olan bir şair olmakla
birlikte, tıp, astroloji, matematik, fizik alanlarında çalışan önemli bir bilim
insanı imiş.
Kitapta temel olarak
İran ve Selçuklu tarihinde önemli yerleri olan üç etkili isim, Ömer Hayyam,
Nizamülmülk ve Hasan Sabbah anlatılmaktadır. Bu isimlerin yaşamları üzerinden
İran ve Selçuklu tarihi hakkında da, 1900 lü yılların başlarında İran’daki
özgürlük ve demokrasi çabaları hakkında da bilgi sahibi oluyoruz. Ömer
Hayyam’ın şiirlerini yazdığı el yazması eseri Rubaiyat’ın 1072 yılında
Semerkant’ta başlayan ve 1912 yılında Titanik gemisinde biten acı hikayesini öğreniyoruz.
Ömer Hayyam’ın kendi el yazısı ile yazdığı bu eserin kaybolması yazık olmuş.
* Nizamülmülk – İranlı
Fars. İran topraklarında egemenlik süren Selçuklu Devletinin baş veziri.
* Vartan : Ermeni.
Nizamülmülk’ün 5 büyük subayından biri.
* Maveraünnehir : Orta Asya'da Ceyhun ve Seyhun nehirleri arasında kalan tarihi bölge. Semerkant ve Buhara kentleri, bu bölgenin önemli kültür merkezleridir.
Nasır Han - Maveraünnehir'in efendisi
Kaşgar - Türk -Moğol lehçesi (Sayfa 33)
* 1114 yılı. Ömer Hayyam
66 yaşında, Horasan’ın başkenti Merv şehrinde. Merv şehri, ipekli kumaşları ve
kütüphaneleriyle meşhur. (sayfa 154)
* 1131 yılı. Ömer Hayyam
84 yaşında öldü. Doğumu – 1048 yılı (sayfa 162)
* Horasan’ın üç büyük
merkezi : Merv, Belh, Nişapur
Rey : Doğu tıbbının
başkenti
Cüveyni’nin yazdığı
kitap : “Cihan Fatihi Tarihi” -- Moğol
istilaları hakkında en değerli bilgi kaynağı
(sayfa 168)
* Ömer ismi, 16.
yüzyıldan, İran Şii olduğundan beri bu isim kara listeye alındı, başınıza bir
sürü dert açabilir. (sayfa 198)
* Tebriz’de Ermeni
Mahallesi (Sayfa 239 )
Kitaptan
;
Sayfa -39 : Bugün yüce çatınızın altında Horasan’ın en büyük
alimi, Ömer Hayyam bulunuyor; ne bitkiler alemi esrarını saklayabilir ondan ne
de yıldızlar.
Sayfa 127 : Melikşah’ın karıları içinde en kıdemlisi Sultan.
Evlendiklerinde Melikşah 9 yaşında, Sultan ise 11 yaşında.
(Sultan, Nasır Han’ın kızkardeşi )
Sayfa 131 : (Hasan Sabbah müritlerine) “Düşmanlarımızı öldürmek
yetmez. Biz cani değiliz, verilmiş bir hükmü infaz eden görevlileriz. Eylemlerimizi
ibret olsun diye halka açık yerlerde, herkesin içinde gerçekleştirmeliyiz.
Böylece bir kişiyi öldürürken yüz bin kişiye de dehşet saçarız. Bununla
birlikte ölmeyi de bilmek gerek, çünkü öldürürken düşmanlarımıza korku salıp
aleyhimize işlere girişmekten caydırırken, en cesur biçimde ölerek de
kalabalığın hayranlığını kazanırız. Ve bu kalabalıklardan çıkan insanlar gelip
bize katılır. Ölmek, öldürmekten daha önemlidir. Kendimizi savunmak için
öldürüyor, ama insanları ikna etmek, kazanmak için ölüyoruz. İnsan kazanmak bir
amaç, kendini savunmak ise sadece bir araçtır.”
Sayfa 142 : (Ömer Hayyam sevgilisi Cihan’a) “Türk sultanın bir
dölü diğerinin yerini alıyor, bir vezir bir diğerini saf dışı bırakıyor, Allah
aşkına Cihan, ömrünün en güzel yıllarını bu yırtıcı hayvan kafesinde geçirmeye
değer mi? Bırak, birbirlerini boğazlasınlar, ölüp öldürsünler. Onlar bu işlere
kalkıştılar diye güneşin parıltısı mı azalacak, şarabın lezzeti mi bozulacak?”
Sf - 164 : (Hasan Sabbah öldükten sonra) Bir gün içlerinden bazıları, niye bütün gençliklerini
hiçbir sevince yaşam hakkı tanımayan bu manastır-kışla karışımı yerde geçirmeye
zorlandıklarını sorma cesaretini gösterdiler. Öyle ağır cezalara çarptırıldılar
ki bir daha en küçük bir aykırı fikir çıkmadı ağızlarından.
Bir gün bir oğlunun, geri dönmediğine şahit olmuş
kadınların hepsi bu sorgulayan gençleri yüreklendirdiler.
Sf - 167 : (1200 yılları) Moğol istilaları devri başladı. Cengiz
Han’ın başını çektiği ilk dalga hiç kuşkusuz Doğu’nun başına çöken en yıkıcı
afetti. Pekin, Buhara veya Semerkant gibi itibarlı şehirler yeryüzünden kazındı
ve tüm nüfusları yok edildi. Semerkant ahalisine hayvan muamelesi reva
görülürken genç kadınlar muzaffer sürünün subaylarına ödül niyetine dağıtıldı,
zanaatkarlar köle yapıldı, geri kalanlar katledildi.
Sf -191 : (1880 li yıllar- Cemaleddin Afgani İstanbulda)
“Paris’te karanlık bir odada yaşadım, ama pencereleri uçsuz bucaksız bir
dünyaya açılıyordu. Bu evden yüz kat daha küçüktü, ama ben orada daha ferahtım.
Halkımdan binlerce kilometre uzaktaydım, ama halkımın ilerlemesi uğruna burada
veya İran’da yapabileceğimden daha verimli çalışıyordum.”
Sf -208: 1896 yılı – İran şahı öldürüldü. Suikastı yapan Afgani' nin bir müridi.
Sf- 210 : Söz konusu tarikat, çok eşliliğin kaldırılmasını,
erkek ile kadın arasında mutlak eşitliği ve demokratik bir rejim kurulmasını
savunan Babilik’ti. Bu muhalefet hareketi Şah ve mollalar tarafından kanla
bastırılmış ve on binlerce Babi’nin yanı sıra, bir çok masum insan da örneğin
komşusunun ihbarıyla yok yere öldürülmüştü.
Sf -254 : 1908 yılı- Tahran da askeri darbe
Kitapta
geçen Ömer Hayyam rübaileri;
Sayfa 13 :
Var mı dünyada günah işlemeyen, söyle;
Yaşanır mı hiç günah işlemeden, söyle;
Bana kötü deyip kötülük edeceksen,
Yüce Tanrı, ne farkın kalır benden, söyle.
Sayfa 19:
Hiç, bildikleri hiçtir, bilmek istedikleri hiç,
Bak da gör şu cahilleri, kurulmuşlar tepesine
dünyanın,
Onlardan değilsen şayet kafir derler adama
Boş ver onları Hayyam, sen bak kendi yoluna.
Sayfa 194 :
(Hayyam, kendinden söz ederken)
Şu alacalı bulacalı yeryüzünde bir adam dolaşır, ne
zengin ne yoksul, ne mümin ne kafir, yaltaklanmaz hiçbir hakikate, saygısı yok
hiçbir kanuna …
Şu alacalı bulacalı yeryüzünde, bu yiğit ve hüzünlü
adam kim ola?
Kitapta
adı geçen önemli tarihi isimler
• Ömer Hayyam
• Nizâmülmülk
• Hasan
Sabbah
• Melikşah
• Alparslan
• I.
Nasır Han
• Terken
Hatun (I. Melikşah'ın eşi)
• Tuğrul
Bey
• Çağrı
Bey
• Cemaleddin
Efganî