23 Mart 2014 Pazar

Sade ve Derin- Deeptone

Severek, ilgiyle okudum. Çok tatlı yazılar. Aydınlatıcı, İnsanı gülümseten, keyifli yazılar..
Sanat, edebiyat, sevgi, mutluluk üzerine yazılar…
Sevgili Deep in kitabı.. blog yazılarını severek okuduğum sevgili deep in kitabını okumak ayrı bir heyecan. Çok istediğim bir şeydi. Gerçekleşmesi mutluluk verici oldu.
Deep in yazıları anti depresan ilaçlar gibi geliyor.
Blog yazılarından derlenerek hazırlanmış kitap. Yazılar konularına göre çok güzel seçilmiş. Yayınlanmasında emeği geçenlerin yüreğine sağlık.
Kitabı okurken yazıların bir kısmını blogtan hatırladım, bazılarını hatırlamadım.
Hem doğaya, evrene duyarlı bir ruh,  hem de gamsız, tasasız bir ruhtan süzülen duygu ve düşünceler..
Bu benim gözümde çok ideal bir ruh hali.
Genelde bu iki uçtan birine savruluyorlar insanlar ..yaşamdaki dengeyi kuramıyorlar gibi.
Vicdanları kanatacak denli acı olaylar olurken hiçbir şey olmamışçasına ilgisiz duyarsız bir şekilde bencilce yaşamını sürdürmek...
Yada yaşamdaki güzellikleri, neşeyi, mutlulukları, keyifleri hep gözardı ederek, bunlar yokmuşçasına,  sadece toplumsal sorunlara, acılara odaklanarak yaşamak….
bir yanda, dünya, ülke sorunlarına tamamen duyarsız ilgisiz, sadece kendine, kıyafetine, keyfine bakan bir tip..
diğer yanda, dünya, ülke sorunlarından başka hiçbir şeye bakmayan, yaşama, mutluluğa, neşeye sırtını dönen bir tip...
Gezi kuşağı bu anlamda bence önceki kuşaklardan çok daha ideal..
Hem özgürlüğüne düşkün, keyfine düşkün, mutluluk peşinde, hem de insana, dünya sorunlarına, doğaya çevreye duyarlı..
İdeal bir karışım..
Deep in yazılarında da bu güzel karışımı görüyorum.
Olsa daha iyi olurdu diye düşündüklerim ;
Blog yazılarından daha pek çok yazı eklenerek biraz daha zenginleştirilebilirdi.
Yazar ismi olarak deeptone yerine, gerçek ismi olmasa bile bir müstear isim kullanılabilirdi.
Önsözde kitap olma serüveni kısaca anlatılabilirdi. Sade ve derin bloğundan söz edilebilirdi. 
bu güzel kitabı yayınladığın için teşekkürler Deep.. yüreğine sağlık.. 
 Altı çizilenler ;
Ama iyi sanat yapıtları hayatımızı değiştirir. Aynı kalamayız bir daha. İnsanı, hayatı anlarız. Hoşgörülü oluruz, heyecanlanırız. En etkili dönüşüm aracı da kitaplar. Sanat ve kitaplarla zaman geçirmeyen insanın ruhu kurur. Yüzeysel dünyada asılı kalır ruhu. Kendine, insana, hayata yabancılaşır ve yaratıcılığı da gelişmez.
Aşk ve sanat, dünyanın kötülüklerine karşı en güçlü iki kalkan. /sf:9
Aşkta karşılık beklemek aşkı bir meta haline getirir. Aşk tüketilecek bir duygu değil, bir alışveriş değil. Bir insan bizi sevsin diye birini sevemeyiz. Ve aşk bir ihtiyaç maddesi değildir. Aşk, kendisini güvensiz, yarım hisseden insanların yaşadığı bir duygu değildir. İhtiyaçtan aşık olunmaz. Aşk, kendi başına yaşayabilen iki bütün insanın birbirini sevmesidir. Aşk, kendimizi onarmak değildir.
Aşk, mutlu ederse aşktır, etmezse aşkta bir yanlışlık yoktur, aşkı yaşayan insanlar yanlıştır. Acı veren aşk, yanlış aşktır. Ve aşk, aşıkların birbirine kavuşmasından sonra başlayan bir duygudur, biten değil. /sf:28-29
Ve bütün sosyal paylaşım araçları arasında şu anda bloglar en iyi iletişim, ulaşım ve paylaşım yöntemi. Geyiğin en az döndüğü ortam. Çünkü yazmak durumundasınız. Yani blog, yaratıcılığı ve üretimi destekliyor. /sf:41
En büyük gaddarlar, benciller de hep en korkaklar oldular. Cesur insanlar başkasına eziyet çektirmez, cesur insan korkmaz. Bilir ki her şey geçicidir bu dünyada./sf:58
İnsan olmanın yolu; önce çıkar, ego, kariyer, para gibi yüklerden kurtulmaktır. /sf:91
Yapmayı bildiğimiz şeyi yapmak. Neyi yapmayı seviyorsak. Yaratmak, üretmek. Kendiliğinden. Sonuç beklemeden. Süreçten keyif alarak. Yazmak, fotoğraf çekmek, grafik tasarım, şarkı söylemek, her neyse. Ama yaşamın en büyük, en gizemli sanat olduğunu da unutmadan. /sf:97

11 Mart 2014 Salı