26 Ağustos 2014 Salı

Başka Bir Dünya Üçlü İttifak – Maxime Chattam


Matt
Tobias
Ambre

14- 15 yaşlarında cesur yürekli, iyi kalpli, kötülüklerle, kötülerle savaşan 3 kahraman …

D&R dan indirimli kitaplar arasından tesadüfen almıştım. Okumaya başladıktan sonra fantastik,  bilim-kurgu tarzında olduğunu gördüm. İlk anda biraz hayal kırıklığı yaşadım. Nedense fantastik edebiyat pek ilgimi çekmiyor. Yazarın daha önce okuduğum romanı, çok etkileyici olarak aklımda kalmıştı. Gerçek yaşamdan, heyecan dozu yüksek bir aksiyon gerilimdi. Fantastik öğeler barındırsa da bu kitabı okudukça çok sevdim. Sıradan bir fantastik roman olmadığı anlaşılıyordu. Heyecan dozu yüksek bir macera sunarken, insanın doğa ile olan sorunlu ilişkisi üzerine uyarıcı bir mesajı da olduğunu görüyorsunuz. Kitabı okudukça doğa, evren, insan-doğa ilişkisi, insan türünün doğayı acımasızca tahrip ederek sömürmesi, dünyanın geleceği, çevre kirliliği, doğal felaketler, doğayı mahveden yetişkinlerin vahşiliği, doğa ile daha uyumlu yaşayan çocukların masumiyeti, insan-doğanın evrimi, şiddet, meşru şiddet, v.s. üzerine derin düşüncelere dalıyorsunuz....

 Altı çizilenler ;

 Yetişkinler çoğu zaman böyledir. Ya çok iyimser ya çok kötümser. Matt ender olarak insanların soğukkanlı kalabildiğini görmüştü. Bir felaket olduğunda bir kısım insan bağırıp çağırır, diğerlerini de felakete sürükler, diğer kısım ise dokunulmazlığı olduğunu düşünüp yine aynı sonla karşılaşır. Kahramanlar ise tam ortada durmayı bilen, telaşa kapılmayan fakat gerekli mesafede kalan insanlardır. …. Bu dünyanın “Kahramanları” olan iyi insanlar her türlü koşulda öfkelerini kontrol edebilirler miydi acaba? /sf : 34

 .. bize kendini sunan bu dünyada her şey yapılabilir, herkes için, bütün karakterler, bütün tutkular için yer var, yeter ki hangi rolü oynamak istediğimizi bulalım. /Sf: 186

 “Değişimimizi yönlendirmek ve ondan yararlanmayı öğrenmek için egzersizler yapmak gerekiyor.”

“Bu aylar alır! dedi Tobias umutsuzca.

“Belki ama kendi hayatımızı yaşamak istiyorsak buna değer!” /sf:194

 “Dünya bir özsavunma tepkisi başlattı, bunun habercileri, kasırgaların, yer sarsıntılarının, yanardağ püskürmelerinin artması ve hatta sıcaklıklardaki ve mevsimlerdeki değişikliklerdi. Ona kulak vermeyi beceremedik ve bu olay, 26 aralık akşamı, dünyayı yakıp yıkan Fırtına’yla tepe noktasına ulaştı.”/ sf:230