12 Ağustos 2017 Cumartesi

SESSİZ KURBAN – JANE CASEY / Çeviri: Alp Ege

Güzel bir polisiye gerilim. Akıcı, heyecanlı, düşündürücü. Günlük yaşamın içinden bir kesit. 
Olaylar daha çok günümüz Londrası ve civarında geçiyor.
Yazar Jane Casey, İrlandalı.
Bir polis memuru olan Maeve Kerrigan ın ağzından bütün hikayeyi, olayları dinliyoruz.
İş arkadaşı Derwent ile birlikte Kenford adlı bir avukatın evinde meydana gelen cinayeti çözümlemeye çalışıyorlar. Olanca doğallıkları ile kendilerini de birbirlerini de hiç kasmıyorlar, stres yapmıyorlar. sürekli espriler,  birbirlerine takılmalar..çok hoş. İşlerini de çok güzel yapıyorlar.
O kadar stresli, zor bir iş yapmalarına rağmen nasıl da başarıyorlar hayatı daha yaşanılır  kılmayı. Hayran kalıyorum.
Hikaye çok acı, düşündürücü.
Bir erkeğin şehvetini, azgınlığını kontrol edememesi  yüzünden sebep olduğu felaketler, acılar..
Böyle bir erkek, doğal olarak iyi bir eş, iyi bir baba olamıyor. Böylece anne babasından yeterince ilgi sevgi görmeyen çocuklar hayatın içinde çok sorunlu, mutsuz insanlara dönüşüyorlar. Daha ileri seviyelerde acımasız tehlikeli katillere dönüşebiliyorlar.
İnsanlığın yaşadığı pek çok sorunların kaynağı bana göre “sevgisizlik”.
Çevirmen bazı yerlerde sanki birebir tercüme yapmış. Üvey kardeş anlamında kullanılan half-sister sözcüğünü yarı kardeş olarak çevirmek gibi. 

Philip Kenford : avukat
Vita : Philip Kenford un karısı
İkiz kızları : Laura ve Lydia – 15 yaşlarında
Josh Derwent : kıdemli polis, komiser , erkek
Maeve Kerrigan : polis memuru, 30 undan genç, kadın
Josh Derwent ile Maeve Kerrigan birlikte çalışıyorlar, aynı ekip aracında görevliler.
Rob : Kerrigan ın sevgilisi, erkek
Niele Adamcute : Litvanyalı, Kenford un yattığı kadınlardan biri.
Miranda : Kenford un önceki karısı. Hastalanınca Kenford onu terk ediyor
Kızları Savannah : süpermodel, dünyaca ünlü

Olimpos yayınları
Orijinal adı: the last girl
Yayın tarihi:haziran 2016


Mario ve Sihirbaz – Thomas Mann / Çeviri : Kamuran şipal


Yayın tarihi : Temmuz 2000 - Cem Yayınevi
Kitabın arka kapak yazısından ; Thomas Mann, 1929 da Nobel Edebiyat Ödülü almış 20. yüzyıl Alman edebiyatının önde gelen yazarlarındandır. 1875-1955 yılları arasında yaşamış.
Küçük Friedmann
Tobias Mindernickel
Gardırop
      Gömütlük Yolu
      Harika çocuk
      Tren kazası
      Mario ve Sihirbaz

isimli öykülerden oluşan bir öykü kitabı. Yaşadığı döneme ait insanların günlük yaşamından kesitler anlatıyor.
Kitabı okurken sıkıldım. Çok sarmadı. Birkaç kez bırakmayı düşündüm. Ama kitaba ismini veren son öykü Mario ve Sihirbaz çekti beni.
Sihirbaz Cipolla nın seyircilerin gözleri önünde seçtiği kişileri büyülemesi, iradelerini ortadan kaldırması, onlara kukla gibi her istediğini yaptırması çok çarpıcı.
Arka kapak yazısında, bu öykü ile Alman faşizmine göndermeler yaptığı yazılmış. Ne ilginçtir ki faşist liderler de toplumlarına bunun benzerini yapıyorlar. 
Dönem sanırım 1800 lü yılların sonu. Daha elektrik yok. Motorlu taşıtlar yok. Aydınlatma için gaz lambaları kullanılıyor. Faytonlar, atlı arabalar var. Daha o yıllarda bile yoğun katılımlı tiyatro oyunları sergileniyor. Şehrin insanlarının buluşma merkezi gibi.
Erkekler dışarıda gezerlerken ellerinde baston, başlarında silindir şapka giyiyorlar.
Kaymakamın karısı, kentin önemli ailelerini evine davet ediyor. Davette misafirlere sigara, puro, şarap, kahve ikram ediliyor.
Çevirmenler bazen ilginç kelimeler kullanıyorlar. J  “Gömütlük” gibi. İlk defa duydum. Mezarlık anlamında kullanılmış galiba.